Prensiplerimiz

Merkezimiz; İslami ve insani hassasiyetleri önceler. Yaklaşımlarda milli menfaatler esas alınır. Türk toplum ve insanını, şerefli mazisi, eşsiz tarih birikimi ve manevi değerlerine layık; yüce, ileri ve mutlu bir hayat tarzına kavuşturma hedefi ile hareket eder. Büyük devlet, büyük millet, sade, samimi ve ulvi bir manevi hayat, bayındır bir vatan; müreffeh, insanın ve Türkiye’nin çağdaş dünyada sorumluluğunun tam idraki içinde, hürriyet, adalet, barış, kardeşlik ve bölünmez bir birlik halinde yükselmiş, milli, manevi kültür değerleriyle çağın gereklerini sentezlemiş bir toplum oluşturma gayretine hizmet edecek çalışmalar yapar.

Türkiye’nin temel sosyal, siyasal, moral, teknolojik ve ekonomik problemlerini, bunların fert hayatına yansıyan sıkıntılarını tarihsel bir süreç içinde değerlendirir. Gelişmenin sağlıklı ortamının hürriyetçi, katılımcı demokrasi ile gerçekleşeceği gerçeğinden hareket eder.

Bilginin değerinden, toplumsal taleplerde ise katılımın gücünden faydalanabilen, kuracağı mekanizma ile katılımda kalıcılık sağlayabilen, Ahilerden ve Horasan erenlerinden aldığı ilham ile hareket eden, değişimin sağlıklı yönetimine odaklanan, pratik ve uygulanabilir öneriler ortaya koyan, yakın, orta ve uzun devreli gelişim planlarını yapmış, toplumsal dönüşüm hedefinde ilerlerken yakın ve ulaşılabilir çalışmalar ortaya koyan bir düşünce kuruluşu olmak ana hedefidir. 

Üretim ekonomisi odaklı, adil ve tabana yayılmış gelir dağılımı ve müreffeh bir toplum düzeyine ulaşmayı esas kabul eder. Sosyal ve topyekün kalkınmayı önceler. Bunun için gelişmenin temel gücü olarak milli potansiyeli esas alır, modern teknolojinin geliştirilmesine ve gelişmenin insan hak ve hürriyetlerini zedelemeyecek taraflarına vurgu yapar. Gelişmenin temeli olan sosyal çevreyi meydana getirecek ortamlar sağlar. Kâr amacını, toplumsal ihtiyaç, fayda ve milli çıkarlarımızla uzlaştırmaya öncelik verir. 

‘İlim müminin yitik malıdır’ buyruğunu esas alan, her imkanın aynı zamanda bir imtihan olduğunu bilen, güç odaklarına gönüllü köle değil, iyi insan yetiştiren, insanı tanrılaştıran değil, kendi yetenekleri ve zihinsel kapasitesi çerçevesinde, belirli sınırlılıklar içerisinde hür, fakat sorumlu gören bir eğitim anlayışı esas olacaktır. Vicdanları ve idrakleri terbiye etmeden, sadece bireye bilgi yükleyen bir anlayıştan uzak durarak, bilgiyi, irfan ve hikmetle yoğurarak eş zamanlı bir şekilde özümsemeyi amaçlar. Medeniyetimizden ilham alan, aklın, tecrübenin ve kalbin ittifak sağladığı, içinde yaşadığı çağı okuyan, geleceği inşa edebilen, insani, ahlaki, sosyal, adil, millî değerleri özümsemiş, evrensel gerçekliklerin farkında olan, yeteneklerini keşfedip geliştirebilen, bir yandan akademik boyutuyla bilgiye ulaşan, bilgiyi üreten ve yapılandıran, diğer yandan, yaşam becerileri ve benlik eğitimi boyutuyla, değer merkezli, düşünce, duygu, bilinç ve benlik eğitimini kazanmış, bireyler yetiştirmek ana hedef olacaktır

Hukukun üstünlüğünü ve yargının bağımsızlığını temel kabul eder. Uluslararası alanda meşru, adil ve insancıl, iradesini icraya kadir bir Türkiye hedefine yönelik düşünce üretir. Düşüncelerimizin ana kaynaklarını ilim, milli dünya görüşü ve manevi sosyal değerler ile ahlak oluşturur. 

Yükseliş için ahlaki ve insani değerler ile birlikte, rasyonel düşünceyi ve pozitif bilimsel metodu da medeniyet ve kültürünün en önemli unsuru yapmayı salık verir.

Çalışmalarında insanın yaradılış ve doğasında var olan alma-verme dengesini gözetir.

Taklitçiliği reddeder.

Milletin, tarihsel bir oluşum, bir sosyal zaruret olduğunu, milleti vücuda getiren tüm unsurların ciddiyetle ve samimiyetle korunması ve geliştirilmesi gerektiğini bilir, kültürel mirasımızı, çoğulculuğu ve farklılıkları zenginlik olarak görür. Milli ve tarihsel şuurun, Türk dilinin, milli ahlak ve faziletin korunması ve geliştirilmesini, Türk milletinin milli ve manevi cevheri olan İslam dininin, müspet bir anlayış çerçevesi içinde milletimizin vicdanını besleyip yüceltmesini, manevi çabanın esası olarak görür. Sağlıklı kültür alışverişini önemser, ancak emperyalist kültür etkilerini reddeder. Bu amaçla yeni medeniyet ve insanlığa açık milli kültür politikaları üretir.

Türkçemizin geliştirilmesi amacına hizmet eder. Türkçeyi bilim dili haline getirme ve uluslararası alanda hakim dillerden biri yapma çabası ile hareket eder.

Türkiye’de bütün inanç mensuplarının kamu düzenine aykırı olmamak şartı ile mezhep, dini kanaat, ifade, ayin, ibadet ve eğitim hürriyetleri, cemaatler halinde organize olma haklarını kanunların himayesinde olmasını savunur. İslam dininin, tüm sadeliği ve samimiyeti içinde insanımıza sevdirilmesi, benimsetilmesi ve öğretilmesini, modern dünyanın manevi alanda ortaya koyduğu problemlerin çözülmesini, artan bir ihtiyaç olarak görür. Dini sömürüyü reddeder, dini hurafelerden uzak tutmayı amaçlar ve İslam rönesansı, tecdit ve ihya çalışmalarını destekler.

Türk toplumuna karşı düşmanlık, yıkıcılık ve şiddet kışkırtıcılığı yapmadıkça, Türk milletinin çıkarlarına ve mukaddesatına taarruz etmedikçe, düşünce ve sanat planında kalan, her düşünce ve sanat anlayışını ve icrasını toleransla karşılar.

Cihanı; barış içinde, hür milletler topluluğu olarak görmektedir, bölgesel stratejik işbirliklerini esas alır. Silahlanma yarışının, nükleer tehdidin, emperyalist nüfuz kavgalarının, dünya çapında ekonomik ve sosyal kutuplaşmanın karşısındadır.

Kuruluşumuzun finans kaynakları konusunda öz kaynakları önceleyen, şeffaf, kontrol edilebilir ve tarafsızlık ilkesine zarar vermeyecek yöntemler tercih edilir.