
EYVAH ELEKTRİK GİTTİ
Hem de tüm ülkede, eyvah ki eyvah. Bugün bütün hayat elektriğe bağlı, gitmesi durumunda hayat duruyor ve kala kalıyoruz. Üstelik nakit kullanımı da kısıtlı olduğu için alışveriş de yapamıyoruz. Peki bu mümkün mü? Evet ne yazık ki mümkün. Hem de her yerde. Bütün ülke çapında toptan elektrik sisteminin devre dışı kalması ne yazık ki mümkün. Geçmişte hem ülkemizde oldu, hem de 2 gün önce bütün İspanya ve Portekiz elektriksiz kaldı. Elektrik bir gün içinde ancak geldi. Peki bunun nedeni nedir?
Aslında elektrik şebekesi çok ince bir dengede işler. Şebeke elektriği 50 herz frekansındadır. Bu frekansı tutturabilmek için bütün sisteme verilen elektrik miktarı ile, kullanılan elektrik miktarının her an çok ince bir dengede tutulması gerekir.
Elektrik şebekesi 3 türlüdür. Santrallerde üretilen elektrik, iller arasında yüksek gerilim hatları ile iletilir. Çünkü hatta verilen elektrik, hattı yani kabloyu ısıttığı için bir miktar kayba uğrar. Bu kayıp, genel olarak % 7 civarında olursa kabul edilebilen bir düzeyde denilir. İşte ilden ile elektrik aktarmak için en düşük kaybın ortaya çıkması elektrik voltajının çok yükseltilmesi ile mümkün olur. Bu hattın yapısına ve uzunluğuna bağlı olarak değişmekle beraber 1000 volt üstüne yüksek gerilim denir ve bugün iller arasında iletilen elektrik 15 bin ile 30 bin volt arasındadır. En yüksek 50 bin volt ile iletilir. Yüksek voltaj ile iletilen elektrik, il girişlerinde indirici merkezlerde voltaj düşürülerek kullanıma sunulur. Genellikle evlerimizde 220-230 volt arasında bir voltaj vardır. Bu voltaja alçak gerilim hattından ulaşılır. Şehir içi elektrik şebekesi gerilimini mahallelerde bulunan trafolar ile sağlarız. Yüksek gerilimden alınan ama ilçeden ilçeye ya da kasaba ve köylere gönderilen elektrik hatlarında elektrik 230 ila 1000 volt arasında orta gerilim hatlarından gönderilir. Bunları da hatlar arasında bulunan trafolar ile düşürerek genel kullanıma sunarız.
İşte bu üç gerilim hattın da arz, talep 50 herz frekans ile dengede tutulmaya çalışılır. Neden? Çünkü elektrik kullanan aletler bu frekans değerlerinde üretilir. Ülkemizde ve Avrupa'da voltaj gerilimi 220 dir. Amerika'da bu 110 volttur. Elektrikli aletler 49,5 ile 50,5 hz arasında çalışmak üzere üretilir. Demek ki elektrik sistemine verilen elektrik de en fazla bu değerlerde olmak zorundadır. Ellide bir, yani % 2 oynama ile elektrik arz ve talebini her an dengelemek zorundasınız. Elektrik arzı % 2'den aşağıya düşerse elektrikli aletler çalışmaz, fazla verirseniz de bu sefer yanarlar. 1000 watlık elektrik çeken sistemde en az 980 watt en fazla 1020 watt elektrik vermelidir. Floransan lambalar frekansa en duyarlı aydınlatıcılar olduğu için diğer aletler çalışsa bile anlık olarak elektrik düşmesinde floransan lambalar söner, yükseldiği zaman ise daha parlak ışık verirler.
Bu anlatımlardan sonra İspanya ve Portekiz'de yaşanan genel elektrik kesintisinin nedenini anlamaya çalışalım. Bunun için 31 Mart 2015 tarihinde tüm Türkiye'de meydana gelen elektrik kesintisinden yola çıkarak bir tahminde bulunacağız. Türkiye enterkonnekte elektrik sistemine (yüksek gerilim elektrik sistemi) Bulgaristan, Gürcistan ve Nahcıvan bağlıdır. Bu ülkelerden zaman zaman biz elektrik alır, zaman zaman da biz elektrik veririz. Biz, Bulgaristan üzerinden Avrupa yüksek gerilim hattına bağlıyızdır. İşte 2015 yılında Bulgaristan'dan anlık olarak çok yüksek oranda bir elektrik akımı sistemimize girmiştir. Bu akımı kontrol edecek otomatik kesici programında yüklü senaryo olmamasından dolayı ilk girdiği ilden başlayarak sistemde elektrik çökmesi meydana gelmiştir.
Bunun nedeni sistemin birbirine bağlı olması ve bu bağ nedeniyle birbirinden etkilenmesidir. Her şehir yanında bulunan illerden elektrik alıp vermektedir. Bunu bal peteği sistemi gibi düşünmeli. Petekte bulunan her göz altı komşu göz ile iletişim halindedir.
Bulgaristan'dan gelen ani elektrik fazlası nedeniyle ilk şehirde yüksek yükleme olmuş, bu yüzden sistem kendisini korumak için ilk hücrede kapatma uygulamıştır. Bu kapanma ile çevre illerde birden bire yüzde 2 dışına çıkan bir güç düşüşü yaşanmış, bu nedenle güç düşüşünü tölere etmek için çevre iller de kendisini kapatmıştır. Bu kapanma ile sistemde yeniden yüksek üretim ortaya çıkmış ve aynı senaryo arka arkaya devreye girerek çok kısa sürede tüm Türkiye'de elektriklerin kesilmesine neden olmuştur.
Neden böyle bir sistem kurulmuştur? Çünkü büyük deprem ya da doğa olaylarında elektrik kesintisi yapılarak yangın çıkması önlenmek istenir.
Sistem genel olarak çökünce yeniden devreye almak çok zor ve zahmetlidir. Çünkü, üretim yapan bütün santraller devreden çıkmıştır. İlk olarak en acil bölgelere elektrik verilebilmesi için en önce üretime alınabilecek hidroelektrik santralleri ve doğalgaz santralleri devreye kademeli olarak alınmaya başlar. Her tüketim hücresi % 2 lik salınımlar dışına çıkmadan devreye alınmaya çalışılır. Devreye alınmadan önce yapılması gereken şey, ilk önce sistemin neden çöktüğünün anlaşılmasıdır. Neden çöktüğü anlaşılmadan yeniden verilecek enerji ile tekrar bir çöküş yaşanmaması için gerekli tedbirler alınmalıdır.
Elektrik santralleri hemen üretim yapmaya başlayamaz. En erken sisteme elektrik verecek olan santraller su ile çalışan barajlardır. Suyu vermeye başladıktan 15 saniye sonra elektrik vermeye başlar. Bunları güneş ve rüzgar santralleri, nükleer santraller, daha sonra 15 dakika içinde elektrik vermeye başlayan doğalgaz santralleri izler. En son kömür ile elektrik üreten termik santraller devreye girer. Bu kömür santrallerinin en ileri teknolojiye sahip olanları dahi 90 dakikadan önce dışarıya enerji vermez. Bu 90 dakika boyunca da kendisi dışardan enerji çeker.
İşte İspanya'nın güneyinde öğle saatlerinde sıcak havadan dolayı yüksek gerilim hatlarında yaşanan, büyük ihtimalle bir kopmadan dolayı sistemde elektrik güç salınımı meydana geliyor. % 2 den büyük bu sistem dengesizliği ile en yakından başlayarak İspanya ve buraya bağlı Portekiz yüksek gerilim hattı devre dışı kalıyor. Fransa'nın aynı hatta bağlı bir kısmında elektrik kesintisi meydana gelse de Prene dağlarını geçen tek hat nedeniyle Avrupa bu kesinti dalgasından korunuyor. Eğer bu dengesizlik Fransa'ya sarksaydı bütün Avrupa'nın elektriksiz kalması işten bile değildi.
Bu yüzden elektrik üretimi, iletimi, toplumsal bir sorun ve çok iyi ayarlanması, dengede tutulması gereken bir yapıdır. Bunu sağlamak için otomatik skada (kesici) sistemleri kurulmuştur. Ancak bilgisayar ile yönetilen bu sistemlere gerekli her tür duruma göre senaryo yüklemesi yapılmalı, sistemsel çöküntü oluşmaması için bölgesel kesintilerin dengeli bir şekilde anında yapılması gerekmektedir. İşte meydana gelen her yeni durum bu senaryoların tazelenmesini sağlamaktadır.
Toplam Okunma Sayısı : 2178