
ÜLKEMİZDE NEDEN PETROL YOK!
Ömrümüzde çoğumuz en az bir kere bu geyiği çevirmişizdir. Hakikaten doğu ve güneydoğu tarafımızda kalan ülkelerde petrol ganiyken bizde niye yok. Hadi gelin bunu anlamaya çalışalım.
Ülkemizin maden yapısını araştırmak için kurulan ve bu işi en iyi bilen Maden Tetkik ve Arama Genel (MTA) Müdürlüğüne görevli olarak yıllar önce gittiğimde ilk sorduğum buydu. Bizim sınırımıza geldiğinde mi petrol bitiyor, niye bizde yok!? Yoksa komplo teorisinin söylediği gibi ülkemiz zengin olmasın diye petrolü bulup, içine civa döküp, üstünü betonla mı örtmüşler?
İlk önce kapatılan kuyular konusunu inceleyelim. 1970 yıllarına kadar petrol çok ucuz bir maddedir. Bulunan rezervin işletme masraflarını karşılaması gerekir. Bu yüzden bulunan ama rezervi yetersiz kuyular kapatılmış olabilir. Ancak 1960'lardan önce varili 2 dolar olan petrol 1980'ler sonrasında 120 dolar üstüne çıkınca bu küçük rezervler de ekonomik olarak işlenmeye uygun hale geldi. Bu duruma en iyi örnek 2008'lerde 150 dolar civarlarında dolaşan petrol fiyatları nedeniyle kaya gazı petrolü ve derin deniz sondajları karlı hale gelmiştir. 2016 tarihlerinde petrol 30 dolarlar seviyesine düşmeye başlayınca bu petrole yatırım yapan firmalar iflas etmiştir. Petrol yeniden 50 dolarlar üzerine çıkınca bu tür kaynaklar yeniden ekonomik olmuş ve işletmeye alınmıştır.
Petrol hayvan ve bitkilerin, milyonlarca yıl toprağın basıncı altında kalması sonucunda oluşan yanıcı bir sıvıdır. Ülkemizin kuzeydoğu, doğu ve güneydoğusunda bulunan ülkelerin zengin petrol yatakları bulunuyor. Ancak bizim Batman, Adıyaman, Şırnak gibi illerimizde küçük çaplı çıkarılır, çünkü bu üretim sahalarının rezerv haznesi küçük.
Petrol, sünger gibi delikli yapıda olan kalker çanaklarının içinde oluşuyor ve bu çanaklar bir kap gibi petrolü muhafaza ediyor. Deprem zamanlarında televizyon ekranlarına çıkan hocalarımızın anlattıklarını hatırlayalım. Arabistan plakası, Anadolu plakasının altına giriyor ve bizim yurdumuzu kuzeye doğru alttan ittirdikçe kuvvetli depremler oluşuyor. Bu ittirme sonucunda Doğu Anadolu yükselmiş ve dağlar oluşmuştur. Anadolu plakası doğudan, batıya boydan boya çatlamış ve düzenli depremler ile sarsılmamıza neden olan büyük bir yarık yani Kuzey Anadolu Fay Hattı böyle oluşmuştur.
İşte yukarda anlattığım iki bilgiyi birleştirdiğimizde bizim ülkemizde neden büyük ölçekte petrol bulunmadığı ortaya çıkıyor. Arabistan plakası, Anadolu plakasını ittikçe, doğu ve güneydoğu Anadolu bölgesinin altında içinde petrol oluşan büyük kalker çanağını kırmıştır. Bu çanakta bulunan petrol sızıp gitmiştir. Batman ve civarında bulunan illerde çıkarılan petrol, kırılan bu büyük çanağın, kırılmadan kalan küçük küçük çanakçıklarında bulunan petroldür.
Peki sızan petrole ne oldu? Güzel soru, aynısını bende sordum. Sızan petrol Musul ve Kerkük petrol havzasında toplandı. Yani bizim sızıp giden petrolümüz bugün Musul ve Kerkük'ün zengin petrol yataklarını oluşturuyor.
İşte böyle dostlar, Arap plakası bizim ülkemize sadece deprem oluşturarak değil petrolümüzün sızmasına neden olarak da zarar vermiştir.
Peki ülkemizde hiç mi petrol bulma ihtimali yoktur? Var tabi ki. Biraz önce verdiğim bilgi de Güneydoğu Anadolu bölgesinin altında, kuzeye doğru dağları oluşturan Arabistan plakasının bulunduğunu yazdım. İşte o Arabistan plakası bizim yaklaşık 3000 bin metre altımızdadır. Derin sondaj ile 3500 metre civarına indiğimizde dünyanın en fazla petrolüne sahip olan Arabistan plakasına ulaşmış olacağız. Büyük ihtimalle çok verimli ve yüz yıllarca yetecek bir rezerv bizi derinlerde beklemektedir.
Peki bu derin sondaj teknoloji bizde var mı? Aslında 1978 yılında, rahmetli Ecevit zamanında 2 adet derin sondaj yapacak makine TPAO'ya alınmıştı. O sondaj makinelerinin durumu nedir bilmiyorum. Bu makineler eskimişse bile derin kara sondajı yapacak makineler elde etmek mümkündür. Petrol sondajları zahmetli ve çok pahalı işlerdir. Hele derin sondajlar çok daha pahalıdır. Bu işe kaynak aktarılmalıdır. Her siyasi liderin önem verdiği ve üstüne düşüp, öncelik verdiği bir husus olmuştur. Demirel baraj yaptı, Özal haberleşme de ilerlemek için Telekom'a öncelik verdi, Tayyip Erdoğan duble yollar yaptı. Petrol aramaya kaynak aktaracak bir siyasi lider şarttır.
Diğer bir çok muhtemel nokta Hopa ve kıyısındaki denizdir. Çünkü Gürcistan'da yıllardır Batum petrolleri çalışmaktadır. Aynı nehrin alüvyonları ile beslenen bölge mutlaka bizim tarafımızda da petrole sahiptir. Batum, Hopa'dan çıplak gözle dahi görülecek kadar yakındır. Hopa'ya uzaklığı 20 km kadardır.
Bir başka muhtemel nokta doğu Akdeniz'dir. 2017 yılında İtalyan Eni ve Fransız Total firması Antalya körfezinin dışında, kara sularımızın bittiği noktaya 5 mil mesafede Karadeniz’de keşfettiğimiz doğal gazın 15 kat fazlasını bulduklarını açıklamışlardır. Bu bölge üzerinde bizim ve Kıbrıs rum kesiminin hak iddiaları vardır. Bu yüzden iki firmaya donanmamız ile engelleme yapılarak bölgeden uzaklaşmaları sağlanmıştır. Ancak kendi kara sularımız da yapacağımız derin deniz sondajı ile bu büyük doğalgaz kaynağına ulaşacağımız kesindir. Üstelik elimizde bulunan 4 derin deniz sondajı yapabilen gemi ile bu teknolojiye de sahibiz. Doğu Akdenizde bulunan büyük miktarda gazı Avrupa'ya ilk ulaştıran bu yarışı kazanacak, öbür kıyı devletlerini devre dışı bırakacaktır. Çünkü doğalgaz satış anlaşmaları uzun süreli yapılır ve pazara malı ilk götüren bu yarışı kazanır.
Bir siyasi irade çıkıp petrol çıkarmaya öncelik verdiğinde sahip olduğumuz muhtemel bölgelerden mutlaka kendimize yetecek hatta net enerji ihracatçısı olabilecek kadar petrol ve doğalgaz bulacağımıza eminim. Önemli olan siyasi iradenin bu işe sahip çıkması ve uzun süreli kaynak aktarmasıdır.
Toplam Okunma Sayısı : 2431