HOBİ BAHÇELERİ GERÇEĞİ

HOBİ BAHÇELERİ GERÇEĞİ

Kendi domatesini kendin yetiştir, kendi biberini kendin topla vs. iyi niyeti ve masumiyeti ile başlayan ancak bir kaç yıl içerisinde önü alınamaz bir talana ve rant aracı haline dönüşen “hobi bahçeleri gerçeği” ile yüzleşmek noktasına geldik.

 

Verimli tarım arazilerimizin bu masum yaklaşımla, kaçak dubleks villalara dönüşmeye başladığına, ruhsatsız kaçak siteler yapıldığına, bölge emlakçıları ve hatta kamu kurumlarındaki kamu görevlilerin bile kurum çalışanlarını organize ederek, noter üzerinden kooperatif kurarak, korkunç bir rant oluşumuna katkı sağladığına şahitlik ediyoruz.

 

Özellikle sosyal medyada; toprak alın, toprağınız olsun, köye dönün, kendiniz yetiştirin, organik beslenin vs. tarzı söylem ve yaklaşımlar da bu yöndeki istekleri tetiklemektedir.

 

Noterler aracılığı ile güya resmiyet kazandırıldığı ifadeleri ile de vatandaşlar aldatılarak (!) kanunen hiç bir resmi karşılığı olmadığı halde, cazip sunumlarla satışlar yapılmaktadır. Sadece Ankara ve ilçelerinde sayılarının yaklaşık 250.000’e ulaştığı düşünülmektedir.

 

Belediye meclislerimiz zaten ağırlıklı olarak inşaatçı/emlakçı üyelerden oluştuğu için bu talana ses çıkartmamakta, hatta bizzat içinde olmakta; çok sıkıştıklarında da göstermelik cezalarla durum geçiştirilmektedir.

 

Devletin üst düzey bürokratları, siyasiler vs. tarafından oluşturulan ruhsatsız hobi bahçelerine bırakın ceza yazmayı, önünden bile geçememektedir görevliler.

 

Düzensiz, plansız, çirkin, rastgele, hiç bir resmiyet, ölçü-ayar, denetim, kontrol, kanun olmadan, verimli tarım arazilerimiz; ranta, ihmale, vurdumduymazlığa kurban edilmektedir.

 

Resmi hiç bir planlamanın olmaması, parselasyon yapılmamış olması ve dolayısıyla adres/numara olmaması; araziyi kolluk kuvvetlerinin kontrolünden çıkartmakta, denetimi zorlaştırmaktadır. İhtiyaç durumunda ambulans, itfaiye, polis, jandarma veya diğer kurtarma ekiplerinin işlerini de çok zorlaştırmaktadır. Gayr-ı meşru yaşantılar, uyuşturucu, kaçakçılık, terör üyelerinin gizlenmesi, hırsızlık gibi, çok önemli kanun dışılıklar için de ciddi bir kamuflaj görevi görmektedir hobi bahçeleri.

 

Zaten su fakiri olan ülkemiz, topraklarımız; hobi bahçeleri için açılan ruhsatsız su kuyuları sebebiyle de hızla susuzlaştırılmaktadır. Bu noktada DSİ devreye girmeli ve buna izin vermemelidir. Ancak maalesef bu noktada DSİ’nin görevini tam yaptığı söylenemez.

 

Dünyanın hiç bir ülkesinde, kendi toprağına bu kadar saygısız, hızla tüketen, plansız, kanunsuz bir durum olabileceğini düşünmüyorum. Belediyeler, Valilik/kaymakamlıklar başta olmak üzere, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve en önemlisi Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bu gidişata, çok net ve kararlı bir şekilde “dur” demesini bekliyoruz.

 

Özellikle Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ülke topraklarının israfını nasıl görmezden gelir, gerçekten akıl alır gibi değil!

 

Sağlıklı ve yönetilebilir tarım politikaları üretmediğimiz sürece, tarım ve üretim açısından topraklarımız, değersizleşmeye devam edecektir.

 

Hobi bahçesi satın alanların devletin/iradenin göz yumduğunun, görmezden geldiğini zannetmesi; içinde bulunulan hukuksuzluğu ortadan kaldırmayacağının da biliyor olması gerekir.

 

Problem çok daha büyük boyutlara ulaşmadan, geri dönüşü olmayan veya çok maliyetli olacak olan bir yola girilmeden;

 

- İlk olarak noterlerin kooperatif kurma onayı durdurulmalıdır.

 

- Belediyeler, Vali/Kaymakamlıklar, DSİ, Tarım il/ilçe Müdürlükleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı derhal harekete geçmeli ve aksiyon planları oluşturulmalıdır.

 

- Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından, sağlıklı ve yönetilebilir tarım politikaları hazırlanmalı ve uygulamaya konulmalıdır.

 

- Merkezi hükümet, kendisine yeni bir risk grubu oluşumunu derinleştirmeden harekete geçmeli ve uygulamalıdır.

 

- Özet olarak; aslında kanunlarımız içerisinde var olan ve ancak hakkıyla uygulaması yapılmayan 5403 sayılı “Toprak Koruma Kanunu” istisnasız uygulanmalı ve geleceğimiz olan topraklarımızın yok edilmesinin önüne geçilmedir.

                                                                                               

Toplam Okunma Sayısı : 781